Gökten Düşen Üç Elma

Gökten Düşen Üç Elma Masalı

Masalların sonlarında bu sözü pek duyarız: “Gökten üç elma düşmüş” … Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer berber iken, pireler tellal iken, ben ninemin beşiğini tıngır, mıngır sallarken, memleketin birinde çok iyi bir padişah yaşarmış. Padişah herşeye sahipmiş ama hiç çocuğu yokmuş, Yaşı ilerledikçe de bu duruma daha çok üzülmeye başlamış. Padişahın bu halini öğrenen bilge bir kişi padişaha:

-” Padişahım bir bahçe yaptır. İçinde güller, çiçekler, havuzlar herşey olsun. ” demiş. Padişah bilge kişinin dediği gibi çok güzel bir bahçe yaptırmış. Bahçenin güzelliği dillere destan olmuş. Aradan günler, aylar geçmiş. Ama ne müjdeli bir haber nede çocuk varmış. Padişah birgün çok öfkelenerek bahçeyi darmadağın bir hale getirmiş. Padişahın eşi zorla yalvara, yakara padişahı sakinleştirmiş. Padişahın karısı her gün bu bahçede oturup ağaçlarla dertleşirmiş. Padişahın eşinin bu halini gören yaşlı bir elma ağacı birgün dile gelmiş ve:

-” Benim filizlerimden al dik. Ağaç büyüyüp elma verdiğinde o elmanın yarısını sen ye, yarısını da padişaha yedir. ” demiş. Padişahın karısı filizi alıp dikmiş. Aradan yedi yıl geçmiş. Filiz büyüyüp kocaman bir elma ağacı olmuş. Sadece bir tane elma vermiş. Elma o kadar güzelmişki yarısı beyaz yarısı kırmızıymış. Padişahın karısı elmanın yarısını yemiş, diğer yarısını da padişaha yedirmiş. Padişah ve eşinin çok güzel bir çocukları olmuş. Kırk gün, kırk gece eğlenmişler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım tahtına..